Şu an tek
düşünebildiğim şey; “Birisi doğruyu söylesin yakında ölecek miyim? Bu yüzden mi
insanlar iyi davranıyor?”
Hohohohohoho
ne hissettiğimi bilmiyorum, bilemiyorum, anlamakta güçlük, hatta kıtlık
çekiyorum. Hayaller, düşünceler, beklentiler… Hepsi! Yavaşça gerçekleşiyor mu? Kabuslar,
karabasanlar peşimi gerçekten bırakıyorlar mı?
Daha dün ne
yediğini hatırlayamayan öküz Aysenur’un yine umutlarını kestiği, tamamen
boşluğa(Evren’e “SİZİ BIRAKIYORUM UÇUN UÇ UÇ BÖCÜKLERİM İYİ DÜŞÜNCELERİM
dediği) beklentilerini bıraktığı bir günün üstünden neredeyse bir 3 hafta
geçti.
Her şey “eh-iyi-bok-normal-hayat-bigün
ölcez knk-mutluluk” kıvamındaydı. Kabul etmeden geçemem beni mutlu eden,
güldüren, sevindiren ve yanımda olan bir topluluğu gördüm. Kötü gün dostu denen
olayı anladım. Yapılacaklar listemde bir tane daha “check” atabilirim… Hayattan
daha küçük şeyler beklemeyi, silkinmeyi, hayata devam etmeyi, değerli
maddeleri, hayatımın “valeur” lerini kavradım. Birazcııık da olsa yani. Hala mallığımdan
bir ödün vermiş değilim açıkçası… Ve
olan her şey de bana bir ders oldu. Her zaman ki gibi kolay yoldan değil
üzüldüğüm yoldan aldım dersimi. Ama sonuçta kabuslar gördüğüm geceler bitti. Galiba.
Bilmiyorum. Nys.
Dertler,
tasalar, küslükler, olaylar bir anda bitti, sırtımdan yere atıldılar. Bir rahatlama
oldu, sakinleştim. Dün nasıl mutluysam bugünde mutluyum en azından sakinleştim.
İçimdeki durulmayan fırtınalı denizler şimdi bardaktaki bir su damlası
kadar durgun ve ufku görebilecek kadar
saydam. Gezmeye çıkıyorum. Yeni denizlere, yeni sahillere, fırtınasız güzel
günlere. Ve yeni beyaz bir sayfaya… 28.02.13 perşembe
:)
YanıtlaSilNe iç döküş bu böylee :)
biraz öyle oldu :D
YanıtlaSil