15 Kasım 2014 Cumartesi

12.11.14

Boşuna nefes almıyoruz ya.
 Yaşadığımız her anın ve hayatımıza giren her insanın bir anlamı var bizim için. Bazıları hayatımızı daha yaşanabilir yapmak için bazılarıysa yaşadıklarımızdan ders alıp daha da iyi yaşamaya özen göstermemiz için. Aynı şekilde herkesin de bir dolum süresi var. Herkes kum saatleri dolunca bizim hayatımızdan uçup gidiyor, gidecek. Bazıları ne kadar istemesekde ölüm denen acı uykuyla ayrılacak yanımızdan, bazılarıysa bizim isteğimizle veya sadece kendi istekleriyle kalkıp gidecekler. Hayat sen istesen de istemesen de akıp gidiyor. Akıp giderken de istesende, istemesende yanında birilerini götürüyor. Çünkü doğanın kanunu bu, her şey değişiyor. Sen değişiyorsun, o değişiyor. Tek değişmeyense kafandaki anılar oluyor. O da zaten gençken ne kadar unutmak istesen de aklından çıkmayarak fakat yaşlanınca da yavaş yavaş yanında her şeyi de alarak gidiyor. Akan bir hayatın içinde, bir önceki yılı bırak,  saniyeyi geri alamadığın bu yaşamda kendini üzmeye değecek şeyler bulmak gerek bence. Üzüleceksen sahipsiz, mahzun sokak köpeklerine üzül. Üzüleceksen yalnız, sinirli insanlara üzül. Üzüleceksen oğlu şehit düşmüş acılı anaya üzül. Ama hayatından kendi isteğiyle akıp gidenlere sakına üzülme. Ancak üzüleceksen elini bırakıp toprağı tutan için üzül. Ama onu da mutlulukla an, gülümse onun için. Onun gülemeyeceği zamanlar bunlar. Onun elinden akıp giden hayatı sen tut! Sen gül onun için! O da bunu isterdi. Senin de onunla beraber hayatını gömmeni değil. O üzüleceğin şeyleri saymıştım ya, onlara da sadece üzülme. Kalk oturduğun yerden ve onlara bir çözüm bul. Bu hayattaysa asla seni bırakana üzülme. O bir deneyim değil mi? Bak o elini tutmasa da hala nefes almıyor musun? Demek ki akciğerlerin ona bağlı değil. Onsuz da düşünemiyor musun? Demek ki beynin ona bağlı değil. Onsuz da kalbin atmıyor mu? O zaman neden ona bağlı olduğunu düşünüyorsun ki? Sen istediğin kadar güçlü, istediğin kadar özgür, istediğin kadar bağlısın. Ve sen istediğin kadar mutlusun! Dik dur, başın eğilmesin asla. Gözlerin güzel baksın herkese, asla ıslanmasın akıp giden hayata. Dudakların da hep gülümsesin. O metroda gördüğün stresli, sinirli, gülümsemeyenlerden olma! İstanbula karşı istanbul için mutlu ol. Ve sen iyi olduğun sürece hayatta iyidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder