8 Mart 2013 Cuma

Kustuğuma sevindim


Bugün 8 Mart. Bunu okuyan bütün hemcinslerimin Kadınlar Gününü kutlarım. Ben kutlasam da, “Twitter”da ne kadar “hashtag”ler olsa da isterseniz dünya sıralamasına girse de Türkiye’de kadınlar gününü kutlamak çok da mantıklı gelmiyor. Herkesin değindiği konular bunlar ama doğru, “ah kadınlar” deyip de onları dövmek, onlara tecavüz etmek, kendi karını öldürmek? Bunu kim, neden yapar?

Yine bu düşünceler içinde geçen bir 8 Mart’tı bugün benim için. Tek farkı bugün matematik sınavının ortasında her yerimin kusmuk olmasıydı. Her midem bulandığında “Acaba nasıl kussam çöp kutusuyla sınıfın dışına mı çıksam?” diye kafamdan geçen planlar teker teker suya yada kusmuğa düştüler. Meğerse o kadar ani bir olaymış ki, ben daha çöp kutusuna ulaşamadan ayakkabıma kadar kusmuk içine girdim(bunu yazmak ta, okumak ta ne kadar iğrendirici olsa da yazmaya devam!). Herhalde matematik hocam soruların ne kadar berbat olduğunu anlamıştır…

Burada ki olay ne kusmam ne de bugün olmuş olması. Ben kustuğum zaman çok üzüldüm, “İnsanların dikkatini dağıttım, iğrendirdim” diye düşünmeden edemedim. Ama her şey geçtikten-böğürmeyi bıraktıktan- sonra sınıfa girdiğimde, bütün arkadaşlarım iyi olup olmadığımı sordular, hava almamı, su içmemi istediler. Benle bebemişim gibi ilgilendiler, her saniye iyi olup olmadığımı, yemek yemem gerektiğini söylediler. “Kusmak” eylemi ne kadar küçük, kolay ve geçici olsa da, benim için –bu kadar küçük bir olayda- endişelenen bir sürü yüz gördüm.

 Kusmuş olmanın tabi ki güzel bir yanı olamaz ama ben her olayda olduğu ve olacağı gibi “iyi” bir şey olduğunu biliyorum. Kusmam sayesinde, böyle bir olayda endişelenen insanlar görmüş olmam, bir gün geldiğinde hasta olup yataklara düştüğümde de bu insanları göreceğim anlamına gelir bence, yada yalnız ölmeyeceğime.

Bugün benle ilgilenmiş, benim için endişelenmiş bütün meleklerim, iyi ki hepiniz varsınız. Hep hayatımda olmanız isteğiyle…   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder